Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BOŞAN - MA..

Çocuklarınızı etkileyen şey anne babanın ayrılması değildir; -anne babanın bu olaydan suçluluk duymasıdır.(evlilik birbirini seven iki insanın aşkını aynı evde devam ettirmek istemesinin hukuksal düzenlemesidir. Birlikteliğin aşkı sebebiyle çocukların dünyaya geldiği öngörülür. Esas olan kişiler arasındaki sevgi bağıyla aynı evde yaşamaya karar verilmesidir. Sevgi bağı artık koptuysa aynı evde kalmak da gereksizdir. Çıkış noktasına bakıldığında bunda suçluluk duyulacak hiçbir şey yoktur. Yapılan araştırmalar boşanmış ailelerden boşanmış olduğu için suçluluk duyan ebeveyn çocuklarının zarar gördüğünü belirtmektedir). -anne babanın mutsuz oldukları halde mutluymuş gibi yaparak aynı evin içinde yaşamaya devam etmesidir.(Çocuklar hissel olarak anne babasının mutsuz olduğunu bilir, mutluymuş gibi yaptıklarını anlar, buradan da tek öğrendikleri, ‘gerçek hislerini en sevdiklerine ve en yakınlarına bile gösterme’ olur). -anne babanın her gün kavga edip çocuğun buna şahit olması ya da kavgadan

Kendimle Bir gün ..

Resim
Denize karşı oturmuş düşünürken ..ılık ılık esen ruzgar yüreğime dokunuyordu ..güneş batmak üzereydi .ve ben saatlerce öylece kalakalmıştım..Deniz..rüzgar...güneş... Sonra dostlarla buluştum.. Öyle güzel sohbetlerdi ki eskiler,yeniler ..tüm yaşanmışlıklar kahkahalı ve hüzünlü sohbetler sabaha karıştı . sabaha karşı güneşin doğuşu ile..fark ettim ki güneş doğmaya devam ettikce ..umutlarımız hep yeniden doğuyor..ve ne kadar şanslıyım dedim kendime...onca güzel yürek var sevdiğim ve sevildiğim..Hamd OL sun.. Kendini üzme hiç bir şey için ..seni anlamak istemeyenlere kendini anlatmak için çabalama..bırak anlayanlarla devam et yoluna ...herkes kendi seçimini yaşıyor..sen kimseye yardım edemezsin ..kişi kendisi istemedikce.. Sen kendini sev..yüreğine bak ..rahatsan ,huzurluysan nefes almanın tadını çıkar.. Ve sımsıkı sarıl önce kendine sonra sevdiğin tüm güzelliklere.... Çeşme/19.09.2010 derya...

aşk

Mevlanaya sormuşlar "sevgili" nasıl olmalı diye... Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI!! Sevgili dediğin fanatik olmalı Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli Güzel haberler aldığında seninle oynamalı Ve ağladığında seninle ağlamalı... Ama hepsinden daha çok; Sevgili matematiksel olmalı; Sevgili çarpmalı, Sevgili bölmeli, Geçmişi çıkarmalı, Yarınını toplamalı, Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı Ve her zaman Bütün parçalardan daha büyük olmalı... İşi bitince seni bir tarafa atmamalı MEVLANA Üç Harf yan yana kaç şekilde gelir, bilir misin? Aşk dersin, sen dersin, ben dersin. Sen ben biter; biz dersin Gün gelir, git dersin. Peki, dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin?Git demek kolay Dur diyebilecek kadar yürekli misin? CAN YÜCEL

Eğer Hasta Olmak İstemiyorsan...

Resim
Eğer hasta olmak istemiyorsan ‘Duygularını anlat’ Saklanan ve baskılanan heyecanlar ve duygular ; gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.Zamanla duyguların bastırılması kansere dönüşür. Öyleyse sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız.Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir. Eğer hasta olmak istemiyorsan‘Karar vermelisin! Kararsız kişi güvensiz endişe ve ıstırap içinde olur.Kararsızlık sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.Karar vermek diğerlerinin kazanması için vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunları kurbanıdır. Eğer hasta olmak istemiyorsan‘Olduğundan farklı yaşama’ Gerçeği saklayan, rol yapan her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.Ayağı kilden bronz bir heykel gibidir.Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için

Hayatı Iskalama Lüksün Yok Senin....

Resim
Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki, o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki. Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdens

Acele Karar Vermeyin!!!

Resim
Çin düşünürü Lao Tzu'nun öyküsü... Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.. - Bu at, bir at değil benim için bir dost, insan dostunu satar mı? Dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: - Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın' demişler... İhtiyar: - Karar vermek için acele etmeyin demiş. - Sadece at kayıp deyin. - Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez. Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş... Meğe
Resim
AŞK... Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin Ö.ASAF..